top of page

HPV ( Genital SiÄŸiller )

HPV, Human Papilloma Virus ün yaptığı enfeksiyondur. Erkekte ve kadında cinsel bölgede karnıbahar ÅŸeklinde et beni - siÄŸil tarzında oluÅŸumlarla karakterizedir. Bu siÄŸillere  " Kondiloma Aküminatum " ismi verilir. HPV nin Yaklaşık 100 ün üstünde alt tipi - genotipi vardır. Kadınlarda uzun dönemde rahim aÄŸzı kanseri ile iliÅŸki olduÄŸu kesin olarak saptanmıştır. 

Kondilom
HPV nin genotipleri nedir? Risk neyi ifade ediyor?

HPV nin yukarıda da bahsettiÄŸim gibi 100 ün üstünde alt tipi ( genotipi ) vardır. Bu tipleri bilmek - öÄŸrenmek özellikle rahim kanseriyle iliÅŸkisi açısından çok önem arz eder. Bu tipler kanserojen özelliklerine göre 3 risk grubuna ayrılmıştır.

En sık gördüÄŸümüz tipler;

  • Yüksek Risk; Tip 16, 18, 31, 33, 35, 39, 45, 51, 52, 56, 58, 59, 68, 73, 82

  • Orta Risk; Tip 26, 53, 66

  • DüÅŸük Risk; 6, 11, 40, 42, 44, 54, 61, 70, 72, 81

Akılda tutulması açısından, Cinsel bölgede en sık gördüÄŸümüz tipler; 6 ve 11 dir. 

Cinsel bölge dışındaki, deri bölgelerinde gördüÄŸümüz tipler ise 1,2,3 ve 4 dür.

Görülme sıklığı nedir?

Özellikle geliÅŸmiÅŸ ülkelerde son derece yaygın bir virüs olan HPV'de 

Mevcut veriler, cinsel yönden aktif yetiÅŸkinlerin % 50’ sinden fazlasının bir Human papilloma virus (HPV) tipiyle enfekte olduÄŸunu göstermektedir. Cinsel yolla geçen diÄŸer hastalıklarda olduÄŸu gibi genital HPV enfeksiyonları  en sık 20 - 30 yaÅŸ arasındaki kadın ve erkeklerde görülür. Yapılan bir çalışmada HPV DNA testinin 30 yaÅŸ altı olgularda pozitiflik oranının %32-64 olmasına karşın 45 yaÅŸ ve üzerinde bu oranların % 2.8 – 4 olduÄŸu saptanmıştır. Ülkemizde yapılan 507 gönüllü kadının incelendiÄŸi bir çalışmada ise katılımcıların %23’ünde HPV virüsü saptanmıştır. Yine aynı çalışmada pap smear ( ileride anlatacağım ) normal olarak tespit edilen katılımcıların %20’sinde PCR-HPV DNA pozitifliÄŸi belirlenmiÅŸtir.

Nasıl bulaşır? 

HPV cinsel yolla bulaÅŸan bir hastalık olarak kabul edilmektedir. Vücut sıvısı ile bulaÅŸma ÅŸeklinde yayılır. Bununla birlikte kontamine eÅŸyalardan, genel tuvalet, duÅŸ gibi hijyenik olmayan ortamlardan bulaÅŸabildiÄŸi ve doÄŸum sırasında anneden bebeÄŸe geçebildiÄŸi bildirilmektedir. Bunun dışında HPV'de "otoinokulasyon" dediÄŸimiz durumu da çok sık görürüz. Hastalarda 1-2 tane kondilom çıktıktan sonra doktora gelmeden önce genital bölge temizliÄŸi sırasında bu lezyonlar farkında olmadan kesilir, ve kanayan bu lezyonlardan çevreye çok hızlı bulaÅŸma olur.  Klinikte ben buna "tohumlama" derim. Kısa bir sürede lezyonların sayısının arttığı görülür. 

Klinik Dönemleri nelerdir?

Klinik seyri 3 dönemde deÄŸerlendirebilriz

  • Latent Dönem: Virüs vücuda girdikten sonra uzun bir süre kuluçkada kalabilir. bu süre birkaç haftadan 8-10 yıla kadar uzayabilir. Bu dönemde Hastalığın sitolojik, kolposkopik ya da  gözle görünür kondilomatöz hiçbir bulgusu bulunmamaktadır. Bu dönemde sadece PCR teknikleri ile HPV DNA ’sı saptanabilmektedir.

  • Subklinik Dönem: HPV’ye baÄŸlı mikroskobik hücresel deÄŸiÅŸikliklerin ya da kadınlarda kolposkopi gibi büyütme yöntemleri kullanılarak görülebilen lezyonların saptandığı dönemdir.

  • Klinik Dönem: Cinsel bölgede kondilom, SiÄŸillerin ortaya çıktığı dönemdir. 

Penis üzerinde HPV
Teşhis nasıl konur?

Kondilomatöz lezyonlar çıktıktan sonra iyi bir fizik muayne ile lezyonların görülmesi ile tanı konur. Fakat patolojik ve moleküler tanıyla desteklenmesi gerekir.

Patolojik tanı; 

Adından da anlaşılacağı gibi, kondilomatöz lezyonların kesilip çıkartılarak patolojik incelenmesidir. Bu inceleme bize çıkartılan lezyonun hpv - kondilom olup olmadığını söyler. Tiplerini belirtemez. 

Pap Smear: Temel amacı serviks kanseri öncü lezyonlarını - hücrelerini yakalamak olan bir tarama testidir. Materyal, patoloji uzmanı tarafından mikroskop altında incelenerek tanı konmaktadır. Bilinmesi gereken önemli nokta, Pap smear rahim ÄŸazı ( serviks ) kanserinin araÅŸtırılması için yapılan bir testtir. Bu test sonucu ile hastada HPV var veya yok kesin olarak söylenemez.

Kolposkopi: Rahim aÄŸzının kolposkop adı verilen bir alet yardımı ile gözlenmesi ve incelenmesidir. Kolposkop, normal jinekolojik muayene sırasında çıplak gözle izlenen serviksin daha büyük, net ve detaylı ÅŸekilde görülmesini saÄŸlamaktadır.

Moleküler Tanı:

PCR: Virüs genetik materyalindeki DNA nın (latent dönem dahil) saptanması temeline dayanan bir analizdir. 

HPV DNA Genotipleme: HPV pozitif vakalarda virüs genotipinin belirlenmesine yönelik yapılan analizdir. Yapılan çalışmalarda servikal kanserlerin %97’sinde yüksek riskli HPV tipleri tespit edilmiÅŸtir. Bu nedenle HPV (+) vakalarda genotipin mutlaka saptanması gerekmektedir.

Kadın ve Erkekte teşhiste yaklaşım farklılıkları nelerdir?

Kadınlarda teÅŸhis, latant ve subklinik dönemde PCR yöntemi ile konulabilmektedir. Çünkü vaginal sıvı virüsün yakalanması için yeterli örnek saÄŸlar. Erkeklerde durum biraz farklıdır. Latant ve subklinik dönemde erkeklerde üretra sıvısı veya idrarda PCR testinin duyarlılığı ne yazıkki düÅŸüktür. Erkekte ancak, siÄŸiller ortaya çıktıktan sonra patolojik inceleme ile Kondilomun, molekuler inceleme ile de genotipini ögrenebiliyoruz. Sonuç olarak erkekte siÄŸiller yokken veya tedavi olduktan sonra vücutta virüsün varlığını araÅŸtırmak oldukça güçtür. 

HPV ve Kanser iliÅŸkisi

Amerika BirleÅŸik Devletleri'nde seksüel (doÄŸurgan) çaÄŸdaki yaklaşık olarak her 4 kadının 3'ünde Human Papillom Virusü (HPV) bulunmaktadır.

Serviks kanseri tüm dunyadaki kanserlerin %5 ini oluÅŸturmaktadır. Her yıl dünyada ortalama 500 bin kiÅŸi ye serviks Kanseri tanısı konmaktadır.

Serviks (Rahim aÄŸzı ) Kanseri, HPV bulaÅŸmış kadınların pek azında geliÅŸmekle birlikte, Serviks kanserli kadınların tamamına yakınında yüksek riski grubundaki HPV bulunmaktadır.

Erkekte ise HPV'nin penis kanseri ile iliÅŸkisi kanıtlanmıştır. Yalnız penis kanseri görülme sıklığı açısından oldukça düÅŸüktür. Kaldı ki, Sünnetli toplumlarda penis kanseri görülmesi neredeyse milyonda 1 e düÅŸmektedir. Bu nedenle sünnetli toplumlarda erkeklerde HPV nin kanserojen etkisi olmamaktadır.

​

Tedavide Yaklaşım

HPV tedavisi ile kast edilen genital siÄŸillerin (kondilom) tedavisi dir ve  HPV virüsü enfeksiyonunun tedavisinde ana prensip bulaÅŸtırıcılığı ve nüksleri en aza indirmek için siÄŸillerin mümkün olduÄŸunca  zaman kaybetmeden ve tamamen temizlenmesidir. HPV tedavisi yani genital siÄŸil tedavisi için genellikle kondilomları yok etmek için en sık koterizayon (yakma tedavisi)  ve kriyoterapi (dondurma tedavisi ) uygulanmaktadır.

Koterizasyon; Yüksek bir enerji ile dokuların kontrollü bir ÅŸekilde yakılmasıdır. Kondilomun tamamının kontrollü bir ÅŸekilde temizlenmesi saÄŸlanır. Lokal veya genel anestezi altında yapılabilir. 

Kriyoterapi; Sıvı nitojen püskürtülerek yapılan kondilomun dondurularak ortadan kaldırılması yöntemidir. Herhangi bir anestezi gerektirmez. Fakat özellikle büyük lezyonlarda, lezyonun taban kısmının tam donamamasından dolayı, nüks elektrokoterizasyona göre daha fazla görülmektedir.

Bunun dışında krem ÅŸeklinde medikal tedaviler buluınmaktadır. Fakat baÅŸarı oranı koterizasyona veya kriyoterapi yöntemlerine göre oldukça düÅŸüktür. 

Anüste ve idrar kanalında (üretra) kondilom varsa?

Anüste ve idrar kanalında kondilomatöz lezyonları daha az görmekteyiz. Tedavisi diÄŸer bölgelerdeki lezyonların tedavisine göre daha zordur. Bu bölgelerin tedavisinde Kriyoterapiye göre koterizasyon daha baÅŸarılıdır. Bu iÅŸlemler genelde anestezi altında yapılır. Fakat son donemde kliniÄŸimizde lokal anestezi ile de çok rahat bir ÅŸekilde poliklinik ÅŸartlarında bu bölgelerin kondilomatöz llezyonlarının tedavilerini yapabilmekteyiz.  Böylece hastaların hastanede yatmasına gerek kalmadan tedavileri tamamlanmış olmaktadır.

üretrada kondilom HPV
HPV de nüksü azaltmanın yolları

Kondilom koterizasyonu sonrası lezyonlar tamemen ortadan kaldırıldıktan belli bir süre sonra tekrar kondilomlar ortaya çıkabilir. Öncelikle bunun olabileceÄŸi baÅŸtan hasta ile paylaşılmalıdır.  Nükslerin immün yapıyla iliÅŸkili olduÄŸu görülmüÅŸtür. Bağışıklık sistemi zayıf olan hastalarda nüksleri daha fazla görüyoruz. Bu nedenle iyi beslenme, saÄŸlıklı yaÅŸam ilerisi için her konuda olduÄŸu gibi burada da önem arz ediyor.

Bağışıklığı yükseltmeye yönelik piyasada bulunan ilaçları açıkçası önermiyorum. Bunun dışında stres, bağışıklık sistemi olumsuz yönde etkilemesinden dolayı önemli faktördür. Çok sık nüks nedeniyle polikliniÄŸe gelen hastalardan en sık duyduÄŸum cümlelerden biri yoÄŸun stres altındaki yaÅŸamlarıdır. 

Anal Kondilom HPV
Tedavi sonrası yaklaşım

Bana göre HPV'nin tedavisinin anahtarı buradadır. Kondilomların ortadan kaldırılması ile bu iÅŸin bitmeyeceÄŸi öncelikle çok net bir ÅŸekilde bilinmelidir.  "Mücadele" esas tedavidir. Mücadelen belirtmek istediÄŸim, hasta tedavi sonrası cok sıkı kontrol altında olmalıdır. Düzenli doktor kontrollerine gitmeli, Kendisini çok iyi gözlemlemelidir. Her banyo sonrasında, vücudunu incelemeli, en ufak bir leyon tekrar gördüÄŸü takitrde zaman kaybetmeden doktoruna ulaÅŸmalı. Ve otoinokulasyon riskinden dolayı en kısa surede yeni çıkan lezyonun da tedavisini yaptırmalı.

Ben klinikte özellikle ilk lezyon ortaya çıktıktan sonraki ilk 2 yılı çok önemsiyorum. Sıkı takiple, gerektiÄŸi durumlarda tedavileri yapılarak uzun dönemde çok güzel, yüz güldürücü sonuçlar alıyoruz. 

​

HPV tedavisi
HPV aşısı nedir? 

Tedavi edici HPV aşısı halen araÅŸtırma sürecindedir..
Piyasada bulunan HPV aşıları "proflaktik (koruyucu, önleyici) aşılar" olarak geçmektedir. HPV'den koruyucu aşılar HPV kapılmadan veya kapıldıktan hemen sora kiÅŸilerin immün sistemlerinin harekete geçirilerek kanser oluÅŸturmasını önlemeyi hedefleyen aşılardır.

Koruyucu HPV aşıları virüs benzeri partiküller içeren ancak virüsün yaptığı etkiyi oluÅŸturmaksızın yalnızca vücudun immun sistemin harekete geçirerek, kiÅŸinin uzun süreli HPV’ye dirençli hale gelmesini saÄŸlayan aşılardır.

Piyasada 2 firmaya ait koruyucu aşı bulunmaktadır.

Merck firması tarafından geliÅŸtirilen quadrivalan (Tip 16,18,6,11 benzeri) HPV aşısının ticari ismi "Gardasil" dir.
GlaxoSmithKline (GSK) firması tarafından geliştirilen bivalan (Tip 16,18) HPV aşısının ticari ismi de "Cervarix" dir.

Yapılan araÅŸtırmaların sonuçlarına göre her iki HPV aşısı da kiÅŸiler tarafından kolay tolere edilebilmekte, yüksek oranda bağışıklanma saÄŸlanmakta, dirençli HPV enfeksiyonu ve HPV enfeksiyonları ile iliÅŸkili klinik hastalığın azaltılmasında etkili olmaktadır. 

Gardasil 4 suÅŸa yönelik olması, özellikle cinsel bölgede ortaya çıkan siÄŸillerden sorumlu tip 6 ve 11 i de içerimesinden dolayı bir adım daha önce çıkmaktadır.
Gardasil 3 doz ÅŸeklinde yapılır. 1,2,ve 6.ayda. Üç doz yapıldıktan sonra aşının etkinliÄŸi ömür boyu kalıcıdır, yani ilerleyen yıllarda rapel (doz tekrarı) gerekmez.

Erkeklerde kullanımı ile ilgili oturmuÅŸ bir bilgi yoktur. Yalnız Cinsel yönden çok partnerli erkeklerinde HPV'ye karşı erkeÄŸin korunması açısından uygulama yapılabilir. Bende klinikte bu ÅŸekildeki hastalarıma önermekteyim.

Neden ücretli? Genelde hastalardan bu soruyu çok duymaktayım. Aşı, sgk nin ödeme kapsamında deÄŸil. Yalnız hepatit b aşısı da bundan 20 yıl önce ücretliydi. SaÄŸlık bakanlığı bir süre sonra hepatit b aşısını ödeme kapsamına almıştı. Benim ÅŸahsi görüÅŸüm, önümüzdeki yıllarda HPV' nin yaygınlığı ve tedavisinin ciddi ekonomik yük olması nedeniyle öncelikle genç kızlarda ücretsiz rutin uygulamaya baÅŸlanacağı ÅŸeklindedir.

Klinik Tecrübem & Yorum

Son 10 yılda açıkçası en sık gördüÄŸüm cinsel hastalık diyebilirim. Çok hızlı bir artış göstermekte. Bana göre toplum için ciddi bir sosyal problem. Cinsel yolla bulaÅŸan bir hastalık olması  ve Kuluçkada uzun süre kalabilmesi nedeniyle yeni çiftler arasında huzursuzluÄŸa, güven sorununa da neden olduÄŸunu görüyorum. Ä°nternette bir bilgi kirliliÄŸi mevcut. Hastalar sıklıkla genç yaÅŸ grubunda olması nedeniyle internette çok araÅŸtırma yapıyorlar. Gereksiz ve yanlış bilgi  yüklemesiyle de doktora geldiklerini görüyoruz. 

bottom of page