top of page

Sifiliz ( Frengi )

Sifiliz cinsel yolla bulaÅŸan yaygın hastalıklardan olup, hastalığa Treponema pallidum adı verilen mikroorganizma neden olmaktadır. Sifiliz semptomları diÄŸer hastalıklarda da görülebildiÄŸinden, sifilizin ayırıcı tanısı kolay yapılamamaktadır.

Sifiliz nasıl bulaşır? 

Sifiliz genellikle penis, vajina ve anüste bulunan lezyonlara temasla bulaÅŸmaktadır. Lezyonlar dil ve ağız içinde de bulunabildiÄŸinden hastalık oral yolla da bulaÅŸabilir. Hastalığın anal veya oral yolla da bulaÅŸabilmesi nedeniyle, homoseksüel iliÅŸkilerle de taşınması söz konusudur. Sifiliz hastasının partneri tedavi edilmezse, hastalığın tekrar bulaÅŸması söz konusudur olabilir. Ayrıca hastalık; hamile anneden bebeÄŸine, hamilelik esnasında geçebilmektedir. Bu dönemde hastalığın teÅŸhis edilmesi çocuÄŸun saÄŸlığı için çok önemli olduÄŸundan, ABD’ de sifiliz testi tüm hamile bayanlara önerilmektedir. Ek olarak sifiliz; tuvalet yüzeyleri, kapı kolları, yüzme havuzları veya ortak kullanılan elbiseler yoluyla bulaÅŸtığına dair veriler mevcuttur. Ayrıca, kan yoluyla da hastalık bulaÅŸabilir, fakat kan kontrolleri sayesinde bu olay oldukça nadir yaÅŸanmaktadır

Sifilizin (Frengi) semptomları nelerdir?

Sifiliz taşıyıcılarının çoÄŸunda senelerce semptom görülmediÄŸinden, hastalık erken teÅŸhis edilememektedir. Hastalığın uzun süre belirlenemediÄŸi durumlarda, hastalar geç dönem komplikasyonları ile karşı karşıya kalmaktadırlar. Hastalığın yara temasıyla diÄŸer bireylere aktarılması, hastalığın birinci ve ikinci aÅŸamaları sırasında gerçekleÅŸmektedir. Ayrıca bu zaman dilimlerinde yaraların belirgin biçimde olmaması, hastalığın fark edilmeden bulaÅŸtırılmasına neden olmaktadır. Klinikte 3 aÅŸama görmekteyiz. 

Birinci AÅŸama: hastalığın bulaÅŸmasından 10-90 gün sonra, bulaÅŸma bölgesinde oluÅŸan bir veya daha fazla yarayla kendini belli etmektedir. Åžankr denilen bu yara yuvarlak, küçük ve aÄŸrısız olup, oluÅŸmasından 3-6 hafta sonra kendiliÄŸinden iyileÅŸmektedir. Bu noktadan itibaren tedavi baÅŸlanmazsa enfeksiyon ikinci aÅŸamaya geçmektedir.

Ä°kinci AÅŸama: Deride kırmızı veya kahverengiye yakın kızarıklıklar ve ağız içinde mukoza lezyonları; bu aÅŸamayı karakterize etmektedir. Derideki kızarıklıklar çok belirgin olmamakla birlikte, ayak altında ve elde gözlenebilmektedir. Ek olarak; ateÅŸ, kasık bölgelerindeki lenf bezlerinde ÅŸiÅŸme, boÄŸaz yarası, baÅŸ aÄŸrısı, kilo kaybı, kas aÄŸrısı ve halsizlik gözlenebilmektedir. Bu noktadan itibaren tedaviye baÅŸlanmazsa enfeksiyon geç ve sessiz aÅŸamaya geçmektedir.

Geç ve Sessiz AÅŸama ( Üçüncü aÅŸama ): Bu aÅŸamada birinci ve ikinci aÅŸamanın semptomları yok olmasına raÄŸmen hastalık ilerlemeye devam etmektedir. Bu aÅŸama senelerce devam edebilmekte ve sifiliz bulaÅŸmasından 10-20 yıl sonra hasta tarafından fark edilebilmektedir. Bu arada hastalık beyin, sinir, göz, kalp, damar, karaciÄŸer, kemik ve eklemler gibi iç organlara zarar verebilmektedir. Bu nedenle hastalığın erken teÅŸhisi çok büyük önem taşımaktadır. Ayrıca sifilizin oluÅŸturduÄŸu genital bölgedeki yaralar, HIV’in bulaÅŸmasını 2-5 kat kolaylaÅŸtırmaktadır

Sifiliz (Frengi) nasıl teşhis edilir?

Sifiliz; yaralı bölgeden alınan örneklerin karanlık-alan mikroskobuyla veya kan örneklerinde serolojik testlerle (VDRL, RPR, TPHA/TPPA, FTA-ABS, MHA-TP, ELIZA) veya PCR metoduyla belirlenebilmektedir. VDRL, RPR, TPHA/TPPA, FTA-ABS, MHA-TP, ELIZA metotları vücudun Treponema pallidum‘a karşı ürettiÄŸi antikorların tespitine dayalı metotlardır. Ancak PCR teÅŸhis için, bakterinin DNA’sını hedef alan bir metottur. Hasta bireylere yapılan testlerin doÄŸru sonuç vermesi, hastalığın erken tespiti açısından büyük önem taşımaktadır. Söz konusu tanı metotları arasında PCR, TPHA/TPPA ve RPR testleri en yüksek sensitiviteye (%80-100) sahiptir. Ek olarak; RPR gibi antikor testleri; geçmiÅŸte sifiliz geçirmiÅŸ bireyleri veya benzeri bir hastalık taşıyanları da, yalancı pozitif olarak gösterdiÄŸinden; PCR doÄŸru teÅŸhis için büyük güvenilirlik sunmaktadır.

Sifilizin (Frengi) tedavisi nedir?

Sifilizin ilk dönemlerinde tedavisi genellikle kolay olmaktadır. Penisilin veya diÄŸer antibiyotikler ile bir seneden daha kısa sürede iyileÅŸme saÄŸlanabilmektedir. Ancak uzun yıllar sifiliz taşıyan hastalarda tedavi süresi uzamaktadır. Yapılan antibiyotik tedavisi sifilizin yok edilmesini hedef almakta olup, hastalığın organlarda bıraktığı zarar geri döndürülememektedir. Ayrıca sifiliz lezyonları tamamıyla geçene kadar cinsel iliÅŸkiden uzak durulması gerekmektedir. Sifiliz hastalarının, cinsel iliÅŸkiye girdiÄŸi tüm partnerlerini hastalıkla ilgili bilgilendirmesi gerekmektedir

Klinik Tecrübem & Yorum

Sifiliz Türkiyede diÄŸer cinsel yolla bulaÅŸan hastalıklara göre daha az görülmektedir. Benim son dönemde görüdÄŸüm sifiliz hastaları yutdışında yaÅŸayan ya da yurtıdışında ÅŸüpheli cinsel iliÅŸki öyküsü olan hasalardı. Antibiyotik tedavisine de güzel yanıt verir. Türkiyede evlilik öncesi çiftlerin zorunlu yaptırdığı testler arasında olduÄŸu için bu hastalık için " takip ve kontrol altında" diyebiliriz.

bottom of page